Ruh sağlığı, genel sağlığın ayrılmaz bir parçasıdır. Ancak toplumsal damgalama (stigma) korkusu ve kariyer engeli oluşturabileceği endişesi, birçok kişinin ihtiyaç duyduğu psikolojik desteği almaktan kaçınmasına neden olmaktadır. Bu endişelerin temelinde ise "Bu kayıtlar ömür boyu karşıma çıkar mı?" sorusu yatmaktadır.
Bu makalede, Türk hukuk sisteminde ve sağlık mevzuatında psikiyatri kayıtlarının statüsünü, ne kadar süreyle saklandığını, kimlerin görebileceğini ve silinme koşullarını en ince detayına kadar inceleyeceğiz.
1. Sağlık Kayıtlarının Hukuki Niteliği: "Özel Nitelikli Kişisel Veri"
Türkiye'de sağlık verilerinin korunması, 6698 sayılı Kişisel Verilerin Korunması Kanunu (KVKK) ile güvence altına alınmıştır. Bu kanuna göre sağlık verileri, sıradan kişisel verilerden ayrılarak "Özel Nitelikli Kişisel Veri" statüsüne alınmıştır.
Neden Özel Niteliklidir?
Özel nitelikli veriler, öğrenilmesi halinde ilgili kişi hakkında ayrımcılık yapılmasına veya mağduriyete neden olabilecek verilerdir. Psikiyatri kayıtları, kişinin ruhsal durumunu, kullandığı ilaçları ve tanılarını içerdiğinden en hassas veri grubundadır. Bu nedenle, bu verilerin işlenmesi, saklanması ve üçüncü kişilerle paylaşılması çok daha sıkı şartlara bağlanmıştır.
- Genel Kural: İlgili kişinin açık rızası olmadan işlenemez.
- İstisna: Sır saklama yükümlülüğü altındaki kişiler (doktorlar) veya yetkili kurumlar tarafından; kamu sağlığının korunması, koruyucu hekimlik, tıbbi teşhis, tedavi ve bakım hizmetlerinin yürütülmesi amacıyla açık rıza aranmaksızın işlenebilir.
2. Psikiyatri Kayıtları Nerede Tutulur?
Kayıtların ne kadar saklandığını anlamak için önce nerede tutulduğunu bilmek gerekir. Kayıtlar üç ana mecrada saklanır:
- Hastane Bilgi Yönetim Sistemleri (HBYS): Hastanenin kendi yerel sunucuları.
- Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) Medula Sistemi: Eğer tedavi SGK kapsamında yapıldıysa veya ilaç SGK tarafından ödendiyse veriler buraya işlenir.
- e-Nabız ve Sağlık Bakanlığı Merkez Sunucuları: Türkiye'deki tüm sağlık verilerinin toplandığı merkezi sistem.
3. Kayıtlar Ne Kadar Süre Saklanır?
Bu soruya verilecek tek bir cevap yoktur; çünkü saklama süresi, kaydın tutulduğu kuruma ve mecra türüne (dijital/fiziksel) göre değişmektedir.
A. Yasal Saklama Süreleri
Sağlık Bakanlığı'nın "Kişisel Sağlık Verileri Hakkında Yönetmelik" ve ilgili arşiv mevzuatlarına göre genel saklama süreleri şöyledir:
- Merkezi Sağlık Veri Sistemi: Sağlık Bakanlığı bünyesindeki merkezi sistemlerde (e-Nabız altyapısı gibi), verilerin saklanma süresi süresiz olabilmektedir. Bunun temel amacı, kişinin yaşam boyu sağlık geçmişinin takibidir. Ancak aktif erişim ile arşivleme arasında fark vardır.
- Hastaneler (Kamu ve Özel): Yataklı Tedavi Kurumları Tıbbi Kayıt ve Arşiv Hizmetleri Yönergesi'ne göre;
- Hasta dosyaları hastane arşivinde 20 yıl saklanmak zorundadır.
- Bu süre, son işlem tarihinden itibaren başlar.
- Adli vakalara ilişkin dosyalarda bu süre daha uzun olabilir (dava zamanaşımı süreleri dikkate alınır).
- Görüntüleme ve Tetkikler: Röntgen, MR gibi görüntüleme kayıtları ile laboratuvar sonuçları için de benzer şekilde en az 10-20 yıl arası saklama süreleri öngörülmektedir.
- SGK Kayıtları: SGK, finansal denetim ve geri ödeme süreçleri nedeniyle verileri 10 yıl boyunca aktif incelemeye açık tutar. Ancak kurumun dijital arşivinde bu veriler çok daha uzun süre (pratikte süresiz) kalabilir.
B. Özel Muayenehaneler
Özel muayenehanesi olan psikiyatristler veya psikologlar da Hasta Hakları Yönetmeliği gereği kayıt tutmak zorundadır.
- Protokol Defteri: Hastaların kayıtlarının tutulduğu protokol defterlerinin saklanma süresi 20 yıldır.
- Elektronik Kayıtlar: Özel muayenehaneler de artık verileri Sağlık Bakanlığı sistemine (e-Nabız) entegre etmekle yükümlüdür, ancak hastanın talebi üzerine bazı verilerin "gizli" tutulması mümkündür (Bakanlığın güncel genelgelerine göre değişebilir).
4. Kayıtların Silinmesi Mümkün Mü?
Kullanıcıların en çok merak ettiği konu budur: "Geçmişteki depresyon tanımı sildirebilir miyim?"
Cevap ne yazık ki karmaşıktır ve çoğu zaman "Hayır, tamamen yok edilemez ama gizlenebilir" şeklindedir. İşte detaylar:
"Silme" vs "İmha Etme" vs "Anonim Hale Getirme"
KVKK'ya göre kişisel verilerin silinmesi üç şekilde olur:
- Silme: İlgili kullanıcılar (örneğin vezne memuru) için verinin erişilemez hale getirilmesi. Veri veritabanında durur ama görünmez.
- Yok Etme (İmha): Verinin hiç kimse tarafından (sistem yöneticisi dahil) geri getirilemeyecek şekilde fiziksel veya dijital olarak parçalanması.
- Anonim Hale Getirme: Verinin, başka verilerle eşleştirilse dahi kimliği belirli bir kişiyle ilişkilendirilemeyecek hale getirilmesi (Örn: İsimlerin silinip sadece istatistiksel veri olarak "30 yaşında erkek hasta" şeklinde kalması).
Sağlık Verilerinde Uygulama
Hukuki olarak, bir doktorun koyduğu tanının veya yazdığı reçetenin tamamen yok edilmesi (imha) çok zordur ve istisnai durumlar gerektirir. Bunun nedenleri şunlardır:
- Hukuki Koruma: Doktor, hastaya doğru tedaviyi uyguladığını kanıtlamak için kaydı saklamak zorundadır (Malpraktis davalarına karşı savunma hakkı).
- Kamu Sağlığı: Devlet, toplum sağlığını izlemek için verilere ihtiyaç duyar.
- Denetim: SGK, ödediği ilaç paralarının doğruluğunu denetlemek için kayıtlara ihtiyaç duyar.
Bu nedenle, hastaneye gidip "Ben iyileştim, kaydımı silin" dediğinizde, kayıt veritabanından tamamen silinmez. Ancak erişim kısıtlaması getirilebilir.
5. e-Nabız ve Gizlilik Ayarları
Türkiye'de hastalar kendi kayıtlarını e-Nabız üzerinden yönetebilirler.
- Profil Gizleme: e-Nabız ayarlarından "Profilimi kimse görmesin" veya "Sadece muayene olduğum doktor görsün" seçeneklerini işaretleyebilirsiniz. Bu durumda, herhangi bir doktor T.C. kimlik numaranızı girse bile geçmiş psikiyatri kayıtlarınızı göremez (Acil durumlar hariç - acil durumda doktor bir butonla erişim sağlayabilir ve bu size SMS ile bildirilir).
- Kayıt Silme Talebi: e-Nabız üzerinde gördüğünüz bir ziyaretin veya tanının "hatalı" olduğunu düşünüyorsanız, sistem üzerinden itiraz edebilirsiniz. Ancak bu, verinin tamamen yok olacağı anlamına gelmez; sadece e-Nabız arayüzünden kaldırılabilir. Arka planda Bakanlık sunucularında log kaydı tutulmaya devam eder.
6. Psikiyatri Kayıtları Kimlerin Karşısına Çıkar? (Sicil Korkusu)
En büyük yanılgı, psikiyatri kayıtlarının "Adli Sicil Kaydı" (Sabıka Kaydı) gibi işlediği düşüncesidir. Psikiyatri kayıtları Adli Sicil Kaydı'na (Sabıka Kaydı) İŞLENMEZ.
İşverenler, e-Devlet üzerinden aldığınız adli sicil kaydında "Anksiyete", "Depresyon" gibi tıbbi terimleri göremezler.
Ancak, kayıtların karşınıza çıkabileceği kritik alanlar şunlardır:
A. TSK ve Askerlik (Milli Savunma Bakanlığı)
Türk Silahlı Kuvvetleri Sağlık Yeteneği Yönetmeliği oldukça katıdır.
- Askerlik şubesi ve askeri hastaneler, kişinin geçmiş sağlık verilerine (e-Nabız ve SGK) tam erişim yetkisine sahiptir.
- Geçmişte konulan tanılar (örneğin; bipolar bozukluk, şizofreni, ağır depresyon, antisosyal kişilik bozukluğu), kişinin "Askerliğe Elverişli Değildir" raporu almasına neden olabilir.
- Subay/Astsubay alımlarında, geçmişte kullanılan basit antidepresanlar (uyum bozukluğu vb.) genelde tolere edilse de, düzenli ve uzun süreli psikotik ilaç kullanımı elenme sebebi olabilir. Son 1-2 yılın (semptomsuz geçen süre) önemi büyüktür.
B. Emniyet Teşkilatı (Polislik ve Bekçilik)
Emniyet Teşkilatı Sağlık Şartları Yönetmeliği uyarınca polis okulu adaylarının son 2 yıl (bazı tanılarda daha uzun) içerisinde psikiyatrik tedavi görmemiş olması aranır.
- "A dilimi" dışındaki (yani tam sağlıklı olma hali dışındaki) tanılar elenme sebebi olabilir.
- Geçmişte "Dürtü kontrol bozukluğu", "Madde kullanımı" gibi kayıtlar, polislik mesleğine girişte kesin engel teşkil eder.
C. Silah Ruhsatı ve Ehliyet
- Silah Ruhsatı: En sıkı denetim buradadır. Tam teşekküllü hastaneden heyet raporu istenir. Heyet, geçmiş psikiyatri kayıtlarını inceler. Antidepresan kullanımı veya geçmişte intihar girişimi kaydı, silah ruhsatı almanızı engeller.
- Sürücü Belgesi: Yeni yönetmeliklerle birlikte, ağır psikiyatrik hastalığı olanların sürücü belgeleri askıya alınabilir veya belirli periyotlarla kontrole tabi tutulabilirler. Ancak basit anksiyete veya depresyon tedavisi görenlerin ehliyet almasında genellikle engel yoktur.
D. Memuriyet Atamaları
Genel memuriyet (öğretmenlik, büro memurluğu vb.) için istenen sağlık raporlarında genellikle "Görevini devamlı yapmasına engel olabilecek akıl hastalığı bulunmamak" ibaresi aranır.
- Geçmişte depresyon tedavisi görmüş olmak, memur olmaya engel DEĞİLDİR.
- Engel olan durumlar; kişinin gerçeklikle bağını koparan (şizofreni, paranoid bozukluklar) veya işlevselliği kalıcı olarak bozan durumlardır.
7. Tanı Hataları ve Düzeltme Hakkı
Bazen doktorlar, sistemsel kolaylık sağlamak adına veya ilaç ödemesi çıksın diye hastaya daha ağır bir tanı kodu (ICD kodu) girebilirler. Örneğin, hafif bir uyku sorunu için "Majör Depresyon" veya "Anksiyete Bozukluğu" girilmesi gibi.
Bu durumda ne yapılabilir?
- İl Sağlık Müdürlüğü'ne Başvuru: Hatalı tanının düzeltilmesi için dilekçe verilebilir.
- Heyet Raporu: Mevcut durumunuzun "sağlam" olduğunu kanıtlayan yeni bir heyet raporu alarak (Durum Bildirir Raporu), eski tanının "şifa ile sonuçlandığı" veya "sehven girildiği" belgelenebilir. Bu, veriyi silmez ama etkisini nötralize eder.
8. Unutulma Hakkı (Right to be Forgotten)
Anayasa Mahkemesi ve Yargıtay kararlarıyla hukukumuza giren "Unutulma Hakkı", kişinin geçmişte kalan ve güncelliğini yitiren, ancak hayatını olumsuz etkileyen bilgilerin erişimden kaldırılmasını talep etmesidir.
Ancak sağlık verilerinde bu hak çok sınırlı uygulanır. Çünkü sağlık verisi "kamu yararı" içerir. Yine de, Google arama sonuçlarında çıkan haberler veya ifşa olmuş listeler için unutulma hakkı kullanılabilir; fakat hastane veritabanındaki tıbbi kaydın silinmesi için bu hak henüz etkin bir araç değildir.
9. Özel Sektör İşverenleri Kayıtları Görebilir mi?
Hayır. Özel sektör işvereni sizin e-Nabız şifrenizi isteyemez, SGK dökümünüzdeki ilaç detaylarını göremez.
- İşe giriş sağlık raporunu işyeri hekimi hazırlar.
- İşyeri hekimi, e-Nabız verilerinizi görmek için sizden SMS onayı istemek zorundadır. Onay vermezseniz göremez.
- Ancak işveren, "Sağlık sorunu olmadığını beyan etmeni" isteyebilir. Yalan beyan, iş akdinin feshi sebebidir.
10. Özet
Psikiyatri tedavisi kayıtları konusunda paranoyaya kapılmak, çoğu zaman tedaviden kaçınmaya ve hastalığın kronikleşmesine neden olur. Durumu özetlersek:
- Kayıtlar kolay kolay silinmez: Hastane kayıtları en az 20 yıl, SGK ve Bakanlık kayıtları pratik olarak süresiz saklanır.
- Herkes göremez: Bu kayıtlar mahremiyet altındadır. Adli sicil kaydında (sabıkada) çıkmaz.
- Kariyer engeli sınırlıdır: Sadece TSK, Emniyet, MİT, Pilotluk ve Silahlı Güvenlik gibi "Silahlı/Operasyonel" görevlerde detaylı inceleme yapılır. Öğretmen, mühendis, bankacı veya düz memur olmaya engel değildir.
- Tedavi olmak, olmamaktan iyidir: Tedavi edilmemiş bir ruhsal rahatsızlık, iş ve sosyal hayatta yaratacağı sorunlarla kariyerinize "kayıtlardan" daha fazla zarar verebilir.
Eğer kayıtlarınızın hatalı olduğunu düşünüyorsanız veya bu kayıtlar nedeniyle haksızlığa uğradıysanız, bir Sağlık Hukuku Avukatı ile görüşerek KVKK kapsamında veri düzeltme veya erişim engelleme talebinde bulunabilirsiniz.