Kamu personeli seçme sınavlarına hazırlanan veya atanma aşamasına gelmiş on binlerce adayın zihnini kurcalayan en kritik sorulardan biri sağlık geçmişidir. Özellikle geçmiş yıllarda yaşanmış sınav kaygısı, uyum bozukluğu veya hafif depresif dönemler nedeniyle psikiyatri servisine başvurmuş olmak, memuriyet hayallerinin önüne bir set çeker mi?
Bu makalede, kulaktan dolma bilgiler yerine 657 Sayılı Devlet Memurları Kanunu, Sağlık Yeteneği Yönetmelikleri ve güncel idari mahkeme kararları ışığında konuyu tüm detaylarıyla ele alacağız.
Psikiyatri Kaydı Memuriyete Doğrudan Engel Değildir
Adayların en çok merak ettiği sorunun cevabını en başta net bir şekilde verelim: Sadece bir psikiyatri kliniğine gitmiş olmak veya geçmişte antidepresan kullanmış olmak, memur olmaya doğrudan engel değildir.
Türkiye Cumhuriyeti mevzuatında, bir kişinin sadece tıbbi yardım aldığı için cezalandırılması veya hak mahrumiyeti yaşaması söz konusu olamaz. Ancak, burada belirleyici olan faktör "hastalığın niteliği" ve "görevin gereklilikleri"dir. Devlet personel rejimi, genel idari hizmetler ile güvenlik/askeri hizmetleri birbirinden keskin çizgilerle ayırmıştır.
Bu konuyu derinlemesine anlamak için öncelikle temel kanuni dayanağa bakmamız gerekir.
657 Sayılı Kanun ve "Görevini Devamlı Yapmaya Engel" Kavramı
Devlet memurluğunun genel çerçevesini çizen 657 Sayılı Kanun'un 48. maddesi, memuriyete giriş şartlarını düzenler. Bu maddenin sağlıkla ilgili bendi (A-7) şöyledir:
"Görevini devamlı yapmasına engel olabilecek akıl hastalığı bulunmamak."
Buradaki kilit ifade "Görevini devamlı yapmasına engel" cümlesidir. Kanun koyucu, her türlü psikolojik tanıyı değil, yalnızca kişinin atandığı görevi sürdürmesini imkansız kılacak veya kamu hizmetini aksatacak düzeydeki ağır akıl hastalıklarını engel olarak görmüştür.
Hangi Durumlar "Engel" Kategorisine Girmez?
Genel İdari Hizmetler (Düz memurluk, büro personeli vb.) sınıfı için aşağıdaki durumlar genellikle memuriyete engel teşkil etmez:
- Sınav Kaygısı: Geçmişte sınav stresi nedeniyle psikiyatriye başvurmak.
- Basit Uyum Bozuklukları: Yas süreci, ayrılık veya şehir değişikliği gibi durumlarda yaşanan geçici stres durumları.
- Tek Ataklı Depresyon: Tedavi edilmiş, kronikleşmemiş ve iyileşme ile sonuçlanmış depresif nöbetler.
- Dikkat Dağınıklığı: İlaçla kontrol altına alınabilen basit dikkat eksikliği durumları.
Bu tanılar, kişinin akli melekelerini yitirdiği veya görevini yapamayacağı anlamına gelmez. Sağlık kurulu raporu (Heyet Raporu) alınırken doktorlar, kişinin "şu anki" durumuna ve hastalığın "ilerleyici/kronik" olup olmadığına bakar.
Güvenlik Sınıfı ve Sivil Memurluk Arasındaki Keskin Fark
Psikiyatri geçmişi konusundaki kafa karışıklığının temel sebebi, polis ve asker alımlarındaki katı kuralların tüm memurluklar için geçerli sanılmasıdır. Oysa ki süreç iki ana başlıkta incelenmelidir:
1. A Grubu: Asker, Polis ve Güvenlik Personeli Alımları
Emniyet Genel Müdürlüğü (POMEM, PMYO, PAEM) ve Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) personeli için uygulanan sağlık yönetmelikleri çok daha katıdır. Bu kurumlarda "Emniyet Teşkilatı Sağlık Şartları Yönetmeliği" ve "TSK Sağlık Yeteneği Yönetmeliği" esas alınır.
Bu yönetmeliklerde psikiyatrik geçmişe dair tolerans oldukça düşüktür. Özellikle:
- Son iki yıl içinde psikiyatrik tanı almış olmak,
- İntihar girişimi geçmişi,
- Kişilik bozuklukları,
- Kronikleşmiş anksiyete veya duygu durum bozuklukları,
- Düzenli ilaç kullanımını gerektiren psikotik durumlar,
Polis veya asker olmaya engel teşkil edebilir. Emniyet ve TSK, personeline silah teslim edeceği için ruh sağlığı konusunda "tam sağlamlık" ilkesini gözetir. Hatta geçmişte konulmuş ancak tedaviyle düzelmiş bazı tanılar bile (örneğin "B dilimi" olarak adlandırılan rahatsızlıklar) elenme sebebi olabilir.
2. B Grubu: Öğretmenlik, Sağlık ve Büro Memurluğu
Öğretmenler, hemşireler, mühendisler, VHKİ (Veri Hazırlama Kontrol İşletmeni) gibi sivil kadrolar için süreç çok daha esnektir.
Burada doktorun bakacağı tek kriter şudur: "Bu kişi, masa başı işini veya sınıf içindeki öğretmenlik görevini yerine getirebilir mi?"
Örneğin, geçmişte "anksiyete bozukluğu" tanısı almış ve iyileşmiş bir aday, öğretmen veya vergi dairesi memuru olabilir. Çünkü bu durum, onun evrak imzalamasına, ders anlatmasına veya bilgisayar kullanmasına engel değildir.
İlaç Geçmişi ve E-Nabız Kayıtları: Neye Bakılıyor?
Adayların en büyük endişesi E-Nabız sisteminde görünen ilaç ve tanı geçmişidir. Sağlık kurulu raporu alınırken süreç genellikle şu şekilde işler:
- Muayene: Psikiyatri uzmanı sizi muayene eder, sorular sorar ve genel durumunuzu gözlemler.
- Sistem Kontrolü: Doktor, Medula veya E-Nabız sistemi üzerinden geçmiş tanılarınıza ve kullandığınız ilaçlara bakabilir.
Kırmızı Reçete ve Antidepresanlar
- Standart Antidepresanlar: SSRI grubu gibi yaygın kullanılan, hafif ve orta düzey depresyon/kaygı ilaçlarının geçmişte kullanılmış olması, sivil memurluk için genellikle sorun oluşturmaz. Önemli olan şu anki ruh halinizdir.
- Kırmızı ve Yeşil Reçeteli İlaçlar: Bağımlılık yapma potansiyeli olan veya ağır psikotik tablolarda (şizofreni, bipolar bozukluk vb.) kullanılan ilaçların geçmişi, doktorun dikkatini çekecektir. Bu ilaçların kullanımı, kronik ve ağır bir akıl hastalığına işaret ediyorsa, "Memur Olamaz" raporu verilme ihtimali doğabilir.
"Tanı Sildirme" Mümkün Mü?
İnternet üzerinde dolaşan "psikiyatri kaydı sildirme" vaatleri gerçeği yansıtmamaktadır. Sağlık Bakanlığı kayıtlarından tıbbi geçmişin silinmesi yasal olarak mümkün değildir. Ancak, geçmişte yanlış tanı konulduğunu düşünüyorsanız, buna itiraz edip durum tespit raporu ile tanının hatalı olduğunu kanıtlamanız mümkündür. Bu, kaydı silmez ancak kaydın "hatalı" olduğunu belgeler.
Sağlık Kurulu (Heyet) Raporu Süreci Nasıl İşler?
Atanmaya hak kazandığınızda kurumunuz sizden "Tam Teşekküllü Hastaneden Alınacak Sağlık Kurulu Raporu" isteyecektir. Raporun karar kısmında genellikle şunlardan biri yazar:
- "Memur Olmasında Sakınca Yoktur"
- "Türkiye'nin Her Yerinde ve Her İklim Koşulunda Görev Yapabilir"
- "Öğretmen Olur"
Psikiyatri Muayenesinde Neler Olur?
Heyet sürecinde psikiyatri polikliniğine girdiğinizde doktor size şikayetiniz olup olmadığını, daha önce tedavi görüp görmediğinizi sorar. Eğer geçmişte basit bir "sınav stresi" kaydınız varsa, bunu dürüstçe belirtip şu an iyi olduğunuzu, tedavinizin bittiğini ifade etmeniz yeterlidir. Doktor, genel konuşmanıza, göz temasına ve mantıklı düşünme yetinize bakarak "Sağlam" onayı verir.
Eğer şu anda aktif bir tedaviniz varsa (örneğin hafif bir depresyon ilacı kullanıyorsanız), doktor bunun görevinize engel olup olmayacağını değerlendirir. Çoğu durumda, işlevselliği bozmayan tedaviler "Memur Olur" raporu almanıza engel değildir.
Hangi Hastalıklar Kesin Olarak Memurluğa Engeldir?
657 Sayılı Kanun ve ilgili yönetmelikler çerçevesinde, kişinin muhakeme yeteneğini (iyiyi kötüden ayırt etme gücünü) ortadan kaldıran veya gerçeklikle bağını koparan hastalıklar memuriyete engeldir.
Bunlar genellikle şunlardır:
- Şizofreni ve Psikotik Bozukluklar: Gerçeklik algısının bozulduğu durumlar.
- Paranoid Bozukluklar: Aşırı şüphecilik ve sanrılarla seyreden durumlar.
- İleri Derece Zeka Geriliği: Görevi kavrama ve uygulama yetisini engelleyen durumlar.
- Demans (Bunama) ve Organik Beyin Hastalıkları: Bilişsel yetilerin kalıcı kaybı.
- Dürtü Kontrol Bozuklukları: Kişinin davranışlarını kontrol edemediği, çevreye zarar verme riski taşıyan durumlar.
Bu hastalıklar, kamu hizmetinin güvenliğini ve sürekliliğini riske atacağı için "Memur Olamaz" kararı verilmesine neden olur.
Öğretmenlik İçin Özel Durumlar
Milli Eğitim Bakanlığı (MEB), öğretmen adayları için özel bir hassasiyet gösterir. Öğretmenlik Meslek Kanunu ve ilgili yönetmeliklere göre, öğretmenin öğrencilere örnek olması ve onların güvenliğini sağlaması gerekir.
- Pedofili, cinsel sapkınlıklar veya antisosyal kişilik bozuklukları gibi tanılar öğretmenliğe kesin engeldir.
- Ancak, bir öğretmen adayının geçmişte panik atak geçirmiş olması veya obsesif kompulsif bozukluk (OKB) tedavisi görmüş olması, sınıf yönetimini engellemediği sürece atanmasına mani değildir.
MEB, atama dönemlerinde istediği raporda "Türkiye'nin her bölgesinde ve her iklim şartında öğretmenlik yapabilir" ibaresini arar. Psikiyatri uzmanları bu ibareyi onaylarken, kişinin çocuklarla iletişim kurma kapasitesini esas alır.
Olumsuz Rapor Alırsanız Ne Yapmalısınız? (İtiraz Hakkı)
Diyelim ki bir psikiyatri uzmanı, geçmişteki bir kaydınız veya anlık bir değerlendirmesi nedeniyle size "Memur Olamaz" yönünde bir görüş bildirdi. Bu, yolun sonu mudur? Hayır.
İtiraz Süreci
Sağlık Bakanlığı'nın "Sağlık Raporlarına İtiraz" prosedürü işler:
- İl Sağlık Müdürlüğü'ne Başvuru: Raporu aldığınız tarihten itibaren belirli bir süre içinde (genellikle 30 gün) İl Sağlık Müdürlüğü'ne dilekçe ile itiraz edebilirsiniz.
- Hakem Hastane: Müdürlük sizi, ilk hastaneden farklı bir "Hakem Hastane"ye sevk eder.
- Yeniden Değerlendirme: Hakem hastanenin sağlık kurulu sizi yeniden muayene eder.
- Karar: Eğer hakem hastane "Memur Olur" derse, raporunuz geçerli sayılır (bazı durumlarda üçüncü bir hastane gerekebilir).
Bu süreçte, tedavi gördüğünüzü ve tamamen iyileştiğinizi gösteren epikriz raporlarını yanınızda bulundurmanız lehinize olacaktır.
Korku Değil, Bilgi ile Hareket Edin
Özetlemek gerekirse; memuriyet hayali kuran adayların, geçmişte yaşadıkları insani duygu durumları, sınav stresleri veya basit kaygılar nedeniyle psikiyatriye gitmiş olmaktan korkmalarına gerek yoktur. Devlet, hasta olanı değil, "görevini yapamayacak durumda olanı" elemeyi hedefler.
Önemli Çıkarımlar:
- Sivil Memurluk: Geçmiş tedaviler %90 oranında sorun teşkil etmez.
- Polis/Askerlik: Son 2 yıl ve tanı detayları çok önemlidir, yönetmelik katıdır.
- Tedavi Olmak: Tedavi olmak değil, tedavi edilmemiş ve ilerlemiş hastalıklar sorundur.
- Beyan: Doktorunuza karşı dürüst olun, iyileşme sürecinizi net ifade edin.
Geçmişinizdeki bir doktor ziyareti geleceğinizi karartmaz. Mevzuatı bilmek, haklarınızı korumanın en güçlü yoludur. Sınavlarınıza odaklanın ve sağlığınızı ihmal etmeyin; çünkü sağlıklı bir zihin, hem sınav başarısı hem de iyi bir kamu hizmeti için en temel gerekliliktir.
Sıkça Sorulan Sorular (SSS)
1. 5 yıl önce antidepresan kullandım, memur olabilir miyim? Evet, olabilirsiniz. Genel idari hizmetler sınıfı için geçmiş ilaç kullanımı, şu an sağlıklıysanız engel değildir.
2. Askerlikten 'Elverişsizdir' raporu (Çürük) aldım, memur olabilir miyim? Askerliğe engel olan durum (örneğin düz tabanlık veya belirli psikolojik durumlar), sivil memurluğa engel olmayabilir. Durum, atandığınız kadronun şartlarına göre değerlendirilir. Ancak ağır psikotik nedenlerle muafiyet, memurlukta da sorun yaratabilir.
3. Güvenlik soruşturmasında psikiyatri kayıtları çıkar mı? Güvenlik soruşturması ve arşiv araştırması daha çok adli sicil, terör örgütü bağlantısı gibi istihbari bilgilere odaklanır. Sağlık verileri "Kişisel Verilerin Korunması Kanunu" kapsamında gizlidir ve güvenlik soruşturmasının ana konusu değildir; bu veriler sağlık kurulu aşamasında doktorlar tarafından değerlendirilir.
4. Tanı konuldu ama ilaç kullanmadım, sorun olur mu? İlaç kullanmamış olmanız durumun hafif olduğunu gösterebilir, bu da lehinize bir durumdur.
Yasal Uyarı: Bu makale bilgilendirme amaçlıdır. Mevzuat ve yönetmelikler zamanla değişebilir. En doğru ve güncel bilgi için atama dönemindeki kılavuzları incelemeniz ve resmi makamlara danışmanız önerilir.