Psikoloji lisans eğitimini tamamlayan, yüksek lisans diplomasını alan ve ofisinin duvarına asan her genç meslektaşımız, odaya ilk girdiği gün garip bir yalnızlık hissiyle tanışır. Kapı kapanmıştır. İçeride sadece siz ve acı çeken bir danışan vardır. Artık hocalarınız, ders kitaplarınız veya sınav kağıtlarınız yanınızda değildir. Danışan size umutla bakıp "Sizce ne yapmalıyım?" dediğinde veya intihar etmek istediğini söylediğinde, o odadaki oksijenin bir anda tükendiğini hissedersiniz.
İşte tam bu noktada, psikoterapistin "görünmez kalkanı" devreye girmelidir: Süpervizyon.
Süpervizyon, psikoterapi mesleğinin "usta-çırak" geleneğidir. Ancak bu, basit bir "akıl sorma" süreci değil; yasal, etik ve klinik boyutları olan, terapisti "mesleki intihardan" (malpraktis) ve "tükenmişlikten" (burnout) koruyan en önemli mekanizmadır. Dünyada süpervizyonsuz terapistlik yapmak, ehliyetsiz araba kullanmaya eşdeğer görülürken; Türkiye’de maalesef hala bir "lüks" veya "tercih" gibi algılanabilmektedir.
Bu dev rehberde; süpervizyonun mutfağına giriyor, bir vaka sunumunun anatomisini inceliyor, süpervizör seçmenin püf noktalarını ve bu sürecin terapistin zihinsel gelişimindeki kritik rolünü en ince detayına kadar masaya yatırıyoruz.
1. Süpervizyon Nedir? (Ve Ne Değildir?)
Kelime anlamı olarak "Üst Bakış" (Super-Vision) demek olsa da, klinik pratikteki karşılığı çok daha derindir.
Tanım
Süpervizyon; daha deneyimli ve yetkin bir ruh sağlığı uzmanının (Süpervizör), daha az deneyimli bir uzmana (Süpervizyon alan/Süpervizee), mesleki pratiğini geliştirmesi, danışan güvenliğini sağlaması ve etik standartları koruması için sunduğu yapılandırılmış, düzenli ve profesyonel bir destek sürecidir.
Ne Değildir?
- Kişisel Terapi Değildir: Süpervizör sizin çocukluk travmalarınızı iyileştirmekle yükümlü değildir. (Ancak bu travmaların danışana yansımasını -karşı aktarım- çalışır).
- Ders Anlatımı Değildir: "Depresyon nedir?" diye anlatılmaz; "Senin bu depresif hastaya yaklaşımın nasıldı?" diye sorulur.
- Yargılama Mahkemesi Değildir: Amacı hatanızı bulup sizi azarlamak değil; kör noktalarınızı (blind spots) fark ettirip büyütmektir.
2. Süpervizyonun Üç Temel Ayağı (Kadushin Modeli)
Alfred Kadushin’in sosyal hizmetler ve psikoloji için geliştirdiği modele göre, iyi bir süpervizyon süreci şu üç işlevi aynı anda yerine getirmelidir:
A. Eğitimsel İşlev (Formative)
Terapistin bilgi ve beceri eksiğini kapatmaktır.
- Örnek: "Danışan bu tepkiyi verdiğinde, BDT'deki 'Sokratik Sorgulama' tekniğini şöyle kullanabilirdin."
- Amaç: Yetkinliği Artırmak.
B. Destekleyici İşlev (Restorative)
Terapistin duygusal yükünü hafifletmektir. Ağır travma, yas veya intihar vakalarıyla çalışmak terapisti yıpratır (İkincil Travmatizasyon). Süpervizör, terapistin bu yükü boşaltabileceği güvenli bir limandır.
- Örnek: "Bu vakanın çaresizliği seni de çok yormuş, omuzlarının düştüğünü görüyorum. Bu duyguyla nasıl baş ediyorsun?"
- Amaç: Tükenmişliği Önlemek.
C. Yönetimsel/Etik İşlev (Normative)
Danışanın zarar görmesini engellemek ve kalite kontrolü yapmaktır. Terapist etik dışı bir yola sapıyorsa (örn: danışanla flörtleşme riski, gizlilik ihlali), süpervizör "Dur" diyen otoritedir.
- Örnek: "Bu danışanla sosyal ortamda görüşmen etik sınır ihlalidir, bunu yapamazsın."
- Amaç: Danışan Güvenliği ve Kalite Kontrol.
3. Süreç Nasıl İşler? Süpervizyon Odasının Anatomisi
Öğrenciler genellikle "Süpervizyona gidince ne yapacağım?" diye endişe ederler. Süreç genellikle şu formatta ilerler:
Hazırlık Aşaması
Süpervizyona "Elim boş" gidilmez. O hafta gördüğünüz danışanlar arasından, sizi en çok zorlayan, kafanızı karıştıran veya tıkandığınız bir vakayı seçersiniz. Bu vaka için bir "Vaka Sunum Formu" hazırlarsınız (Detayları aşağıda).
Seansın Akışı
- Gündem Belirleme: "Hocam bugün X vakasını konuşmak istiyorum, özellikle direnç konusuna odaklanalım."
- Vaka Sunumu: Terapist vakayı anlatır. Varsa ses kaydı veya video kaydı (danışan izniyle) dinlenir/izlenir.
- Süpervizörün Müdahaleleri:
- Teknik Sorular: "Burada neden o soruyu sormayı tercih ettin?"
- Duygusal Sorular: "Danışan sana bağırdığında karnında bir kasılma hissettin mi?"
- Rol Yapma (Role-Play): "Hadi ben danışan olayım, sen terapist ol. O anı tekrar canlandıralım."
- Eylem Planı: "Gelecek seansta şu yüzleştirme tekniğini dene."
4. Bir "Vaka Sunumu" Nasıl Hazırlanır? (Şablon)
Süpervizörün önüne gittiğinizde anlatacağınız hikaye dağınık olmamalıdır. İşte profesyonel bir vaka sunum şablonu:
1. Demografik Bilgiler: (İsimsiz/Kod isimle) Yaş, meslek, medeni durum, kiminle yaşıyor? 2. Geliş Sebebi: Danışan neden geldi? (Kendi cümleleriyle). 3. Öykü: Sorun ne zaman başladı? Tetikleyiciler ne? Daha önce tedavi aldı mı? 4. Aile Öyküsü: Ebeveyn ilişkileri, travmalar. 5. Formülasyon (Hipotez): "Bence bu kişinin sorunu X şemasından kaynaklanıyor." (Süpervizör bunu düzeltir veya onaylar). 6. Terapi Süreci: Kaç seans yapıldı? Hangi teknikler uygulandı? 7. Süpervizyon Sorusu (En Önemli Kısım): "Ben bu vakayı neden getirdim? Nerede tıkandım?" * Kötü Soru: "Ne yapayım?" * İyi Soru: "Danışan her seansta ağlıyor ve ben onu durdurmaya çalışıyorum. Kendi kurtarıcı şemam mı devreye giriyor, bunu anlamak istiyorum."
5. Süpervizyon Türleri: Hangisi Size Göre?
A. Bireysel Süpervizyon
Süpervizör ve terapist baş başadır.
- Avantajı: Tüm süre size aittir. Çok derinlemesine çalışılır. Mahremiyet yüksektir.
- Dezavantajı: Maliyeti yüksektir. Başka terapistlerin ne yaptığını görme şansınız yoktur.
B. Grup Süpervizyonu
Bir süpervizör ve 4-6 terapist bir aradadır. Sırayla vaka sunulur.
- Avantajı: Diğer terapistlerin vakalarını dinlemek, "Sadece ben hata yapmıyorum" hissi verir (Evrensellik). Akran öğrenimi (Peer learning) çok güçlüdür. Maliyeti daha uygundur.
- Dezavantajı: Kişi başına düşen süre azdır. Grup içinde "yargılanma kaygısı" yaşanabilir.
C. Akran (Peer) Süpervizyonu
Deneyimi birbirine yakın meslektaşların, bir "hoca" olmadan toplanıp birbirlerine destek olmasıdır.
- Uyarı: Bu, resmi süpervizyonun yerini tutmaz; sadece destekleyicidir. Körler sağırlar birbirini ağırlar durumuna düşme riski vardır.
D. Canlı (Live) Süpervizyon
En etkili ama en stresli yöntemdir. Terapist seanstayken, süpervizör "tek taraflı ayna" arkasından izler veya kulaklıkla terapiste anlık komut verir. Genellikle üniversite kliniklerinde ve aile terapisinde uygulanır.
6. Psikolojik Engel: "Sahtekarlık Sendromu" ve Utanç
Yeni mezunların süpervizyondan kaçmasının en büyük nedeni paradur değil, UTANÇTIR. "Ya hocam benim ne kadar bilgisiz olduğumu anlarsa?" "Ya sorduğum soru çok saçmaysa?" "Ya bana 'Bu diplomayı sana kim verdi?' derse?"
Bu düşünceler, klinik psikolojide çok yaygın olan Imposter (Sahtekar) Sendromunun parçasıdır. Unutmayın: Süpervizörünüz de o koltuktan geçti. O da saçma sorular sordu, o da seans batırdı. İyi bir süpervizör, sizin hatanızı bir "suç" olarak değil, bir "öğrenme fırsatı" olarak görür. Eğer süpervizörünüz sizi aşağılıyor, yargılıyor veya korkutuyorsa; sorun sizde değil, süpervizördedir. O ilişkiyi sonlandırın. Süpervizyon ilişkisi, terapötik ilişki kadar güvenli olmalıdır.
7. Süpervizyon Diyaloğu Örneği (Sahne Arkası)
Sürecin nasıl işlediğini somutlaştırmak için gerçek bir diyalog örneği:
Terapist (Süpervizee): Hocam, danışanım Mehmet Bey ile 4. seansı yaptık. Ama bir türlü ilerleyemiyoruz. Sürekli havadan sudan konuşuyor, derinleşmek istediğimde konuyu değiştiriyor. Sanırım ben yetersiz kalıyorum, ona güven veremedim.
Süpervizör: Mehmet Bey konuyu değiştirdiğinde sen ne hissediyorsun?
Terapist: Çok geriliyorum. Sanki başarısız oluyorum, paramı hak etmiyorum gibi hissediyorum. O yüzden hemen araya girip "Akıllıca" bir soru sormaya çalışıyorum.
Süpervizör: Yani sen kendi yetersizlik duygunla baş etmek için acele ediyorsun. Bu aceleci halin, danışana nasıl yansıyor olabilir?
Terapist: Hımm... Belki de onu sıkıştırıyorum. O kaçtıkça ben kovalıyorum.
Süpervizör: Harika bir farkındalık. Peki, Mehmet Bey'in geçmişinde "işgalci" veya "baskıcı" bir figür var mıydı?
Terapist: Evet! Annesi. Annesi onu hiç dinlemezmiş, sürekli ne yapacağını söylermiş.
Süpervizör: Gördün mü? Sen şu an danışan için "Annesi" oldun. Otonomisine saygı duymayıp onu konuşturmaya zorlayarak, annesiyle kurduğu ilişkiyi tekrar ediyorsun (Tekrarlama Zorlantısı).
Terapist: İnanmıyorum... Ben onu kurtarmaya çalışırken aslında travmasını tetikliyorum.
Süpervizör: Aynen öyle. Gelecek seansta, o sustuğunda veya konuyu değiştirdiğinde; onu düzeltmek yerine sadece geriye yaslan ve bu kaçışın "anlamını" ona sor. "Şu an konuyu değiştirmek senin için daha güvenli hissettiriyor olabilir mi?" de.
(Bu örnekte süpervizör, terapiste teknik öğretmedi; terapistin kendi duygusunu (karşı aktarım) fark etmesini sağlayarak kilitlenen vakayı çözdü.)
8. Doğru Süpervizör Nasıl Seçilir? (Kırmızı ve Yeşil Bayraklar)
Her "deneyimli" psikolog, iyi bir süpervizör değildir. Süpervizörlük ayrı bir eğitim ve yetkinlik gerektirir.
Yeşil Bayraklar (Olması Gerekenler)
- Akreditasyon: İlgili derneklerden (Türk Psikologlar Derneği, Bilişsel Davranışçı Psikoterapiler Derneği, EMDR Derneği vb.) "Süpervizör" unvanı almış olması.
- Ekol Uyumu: Siz BDT çalışmak istiyorsanız, Psikanalitik çalışan bir süpervizörden verim alamazsınız. Dilleriniz uyuşmaz.
- Yapılandırma: Size baştan kuralları, ücreti ve hedefleri içeren bir "Süpervizyon Kontratı" sunması.
- Ulaşılabilirlik: Acil durumlarda (intihar riski vb.) kendisine ulaşabileceğiniz bir kanal sunması.
Kırmızı Bayraklar (Kaçılması Gerekenler)
- Sürekli Kendi Başarılarını Anlatanlar: "Benim şöyle bir vakam vardı, muhteşem çözdüm" diye hava atan narsisistik süpervizörler.
- Sizi Terapiye Alanlar: Süpervizyon seansını sizin kişisel terapinize dönüştürenler. (Sınır ihlali).
- Aşağılayıcı Dil: "Bunu nasıl bilmezsin?" tarzı yaklaşım.
- Sadece Sohbet Edenler: Vaka konuşmak yerine meslek dedikodusu yapanlar.
9. Maliyet ve Kariyer Yatırımı
Öğrencilerin en büyük isyanı: "Zaten eğitimlere dünya kadar para verdik, bir de kazandığımızı süpervizöre mi vereceğiz?"
Evet, mesleğin ilk 2-3 yılında, kazandığınız paranın önemli bir kısmı (%30-%50 arası) süpervizyona ve kişisel terapiye gider. Bu acı bir gerçektir ama bir "gider" değil, "yatırım"dır.
- Süpervizyonsuz çalışırsanız, vakalarınız iyileşmez (Drop-out olur). Danışan kaybedersiniz. İtibarınız zedelenir.
- Süpervizyonlu çalışırsanız, vakalarınız iyileşir. Özgüveniniz artar. "İyi terapist" olarak nam salarsınız ve uzun vadede çok daha fazla kazanırsınız.
Bütçe Dostu Öneri: Bireysel süpervizyona bütçeniz yetmiyorsa, derneklerin açtığı "Grup Süpervizyonlarına" katılın. Maliyet 4'te 1 oranında düşer.
10. Etik ve Yasal Boyut: "Kimin Sorumluluğu?"
Hukuki açıdan, henüz yetkinliğini tamamlamamış bir uzman (stajyer veya süpervizyon altındaki psikolog) bir hata yaparsa, bu hatadan Süpervizör de sorumludur. Buna "Müteselsil Sorumluluk" (Vicarious Liability) denir.
Bu yüzden süpervizörler vaka seçerken titizdir. Sizin yaptığınız hatanın faturası ona da çıkabilir. Danışana mutlaka "Ben Uzman Psikolog X'in süpervizörlüğü altında çalışıyorum, dosyamız onun denetimindedir" bilgisi verilmeli ve onam formunda belirtilmelidir. Bu, danışana "Ben tek başıma değilim, arkamda bir ekip var, güvendesin" mesajı verir.
11. Sıkça Sorulan Sorular (SSS)
Soru 1: Süpervizyon ne zaman biter? Cevap: Resmi eğitimlerde (Yüksek Lisans, Sertifikasyon) belirli bir saat (örn: 100 saat) zorunluluğu vardır. Bu bittiğinde "Unvan" alırsınız. Ancak etik olarak süpervizyon emekli olana kadar bitmez. 30 yıllık profesörler bile zor vakalarında akran süpervizyonuna başvurur. Öğrenme ömür boyudur.
Soru 2: Süpervizörümle aynı fikirde değilsem ne yapmalıyım? Cevap: Bunu açıkça konuşmalısınız. "Hocam siz böyle önerdiniz ama benim iç sesim veya danışanla kurduğum bağ başka bir şey söylüyor." İyi bir süpervizör bu farklılığı tartışmaya açar. Eğer dayatıyorsa, ekol veya kişilik uyuşmazlığı olabilir.
Soru 3: Vakam yok, yine de süpervizyona gidebilir miyim? Cevap: Evet. Başkalarının vakalarını dinlemek (Grup Süpervizyonu) veya teorik sorular sormak için gidilebilir. Hatta "Neden danışan bulamıyorum?" konusu bile süpervizyonun konusudur (Belki bilinçdışı bir korkunuzdan dolayı kendinizi sabote ediyorsunuzdur).
Yalnız Kovboy Olmayın
Psikoterapistlik, dünyanın en yalnız mesleklerinden biri olabilir. Bütün gün insanların acılarını dinleyip, akşam evinize o yükle dönmek ağırdır. Süpervizyon, o yükü paylaşacağınız, yolunuzu kaybettiğinizde pusulanızı düzelteceğiniz yerdir.
Fen-Edebiyat fakültesinden mezun olduğunuzda "Psikolog" olursunuz; ama süpervizyon odasında piştiğinizde "Terapist" olursunuz. Kendinize ve gelecekteki danışanlarınıza bir iyilik yapın: Odaya yalnız girmeyin, süpervizörünüzün bilgeliğini yanınıza alın.
Unutmayın; en iyi cerrahlar bile ameliyata tek başına girmezler. Ruhun ameliyatını yapan sizler de girmemelisiniz.