Yıllarca psikologa gittiniz, çocukluğunuzu anlattınız, ilaç kullandınız. Mantıken "iyileşmiş" olmanız gerekiyor. Ama hala ani seslerde irkiliyor musunuz? Sebepsiz yere göğsünüz sıkışıyor mu? Ya da öfke patlamaları yaşıyor musunuz?
Hollanda asıllı Amerikalı psikiyatrist Bessel van der Kolk, 1970'lerde Vietnam gazileriyle çalışırken şok edici bir şey fark etti: Askerler savaş anılarını defalarca anlatmalarına (yani terapi görmelerine) rağmen, bedenleri hala savaş alanındaydı. Bir helikopter sesi duyduklarında, 50 yaşındaki bedenleri bir anda 20 yaşındaki o korkmuş askerin hormonlarını salgılıyordu.
Bessel, psikolojide devrim yaratan şu gerçeği kanıtladı: Travma, geçmişte kalan bir olay değildir. Travma, şu an bedende yaşamaya devam eden fizyolojik bir değişimdir.
Bu makalede; beynimizin travma anında nasıl kapandığını, kelimelerin neden yetersiz kaldığını ve iyileşmek için bedeni nasıl işin içine katmamız gerektiğini (Yoga, EMDR, Tiyatro) inceleyeceğiz.
Bessel van der Kolk Kimdir?
Doğum: 1943 (Lahey, Hollanda) – Günümüzde yaşıyor. Mesleği: Psikiyatrist, Nörobilim Araştırmacısı, Yazar. En Büyük Keşfi: Travma Sonrası Stres Bozukluğu'nun (TSSB) beyni ve bedeni nasıl fiziksel olarak değiştirdiğini beyin görüntüleme yöntemleriyle kanıtladı. Ünlü eseri "Beden Kayıt Tutar" (The Body Keeps the Score) ile travmanın sadece zihinsel değil, bedensel (somatik) bir sorun olduğunu ve iyileşmenin bedeni yeniden eğitmekle mümkün olduğunu ortaya koydu.
1. Konuşamayan Beyin: Neden "Anlat Rahatla" İşe Yaramaz?
Bessel ve ekibi, 1990'larda travma mağdurlarının beyinlerini tararken (fMRI) tarihi bir keşif yaptılar. Kişiye travmatik anı hatırlatıldığında, beynin sol tarafındaki Broca Alanı (Konuşma Merkezi) tamamen kapanıyordu. Yani oksijen gitmiyordu.
Bu ne demekti? Kişi dehşet anında "dilsiz" kalıyordu. Beyin o anı kelimelere dökemiyor, bir hikaye olarak kaydedemiyordu. Olay, kopuk görüntüler, sesler ve fiziksel hisler (mide bulantısı, kalp çarpıntısı) olarak sağ beyne ve bedene hapsoluyordu.
Bessel şu sonuca vardı: "Konuşma merkezi kapalı olan birine, konuşarak terapi yapmak (Talk Therapy) sınırlı fayda sağlar. Çünkü travma, kelimelerin ulaşamadığı bir yerdedir."
2. Beden Asla Yalan Söylemez
Bessel'e göre zihin unutsa bile beden asla unutmaz.
- 3 yaşında tacize uğrayan bir çocuk, olayı hatırlamayabilir. Ama 30 yaşına geldiğinde, biri ona dokunduğunda midesi kasılır veya nefesi kesilir.
- Kaza geçiren biri olayı unutabilir ama araba koltuğuna oturduğunda elleri terler.
Buna "Somatik Hafıza" denir. Travma, sinir sistemini yeniden kablolar. Kişi sürekli "tehlike altındaymış" gibi tetikte yaşar. Vücut sürekli stres hormonu (kortizol) salgılar. Bu da uzun vadede fibromiyalji, otoimmün hastalıklar ve kronik ağrılara yol açar.
3. İlaç Sektörüne Savaş Açmak
Bessel van der Kolk, psikiyatri dünyasında "istenmeyen adam" ilan edilme pahasına ilaç sektörünü eleştirdi. Ona göre antidepresanlar veya sakinleştiriciler, travmayı iyileştirmez; sadece semptomu bastırır.
"İlaçlar, yangın alarmını susturur ama yangını söndürmez," der Bessel. "Amacımız alarmı susturmak değil, beynin 'tehlike geçti' sinyalini almasını sağlamaktır."
4. İyileşmenin Yeni Yolları: "Aşağıdan Yukarıya" Terapi
Geleneksel terapi "Yukarıdan Aşağıya"dır (Zihinden bedene). Bessel ise "Aşağıdan Yukarıya" (Bedenden zihne) yöntemleri savunur. Sinir sistemini (Vagus Siniri) sakinleştiren her şey ilaçtır.
Bessel'in bilimsel olarak kanıtladığı ve önerdiği yöntemler şunlardır:
- EMDR (Göz Hareketleriyle Duyarsızlaştırma): Gözleri sağa sola hareket ettirerek, beynin sağ ve sol yarımküresini iletişime geçirmek ve travmanın "işlenmesini" sağlamak. Bessel, EMDR'nin en büyük savunucularındandır.
- Yoga ve Beden Farkındalığı: Travma mağdurları bedenlerinden kopuk yaşarlar (bedenlerini hissetmek istemezler). Yoga, kişinin bedeniyle güvenli bir ilişki kurmasını sağlar.
- Tiyatro ve Ritim: Toplu halde şarkı söylemek, dans etmek veya rol yapmak, kişinin "donup kalma" tepkisini kırar ve sosyal bağ kurmasını (güven hissini) sağlar.
- Neurofeedback: Beyin dalgalarını bilgisayar ekranında görerek, beyni sakinleşmek üzere eğitmek.
5. Kitabı: Bir Fenomen
2014 yılında yayınladığı "Beden Kayıt Tutar" kitabı, sadece psikologlar için değil, halk için yazılmıştı. Kitap o kadar etkili oldu ki, New York Times çok satanlar listesinde yıllarca kaldı. Bu kitap sayesinde milyonlarca insan, "Ben deli değilim, sadece sinir sistemim sıkışmış" diyerek kendini suçlamayı bıraktı.
6. Sıkça Sorulan Sorular (SSS - FAQ)
Travma sadece savaş veya taciz midir?
Hayır. Bessel'e göre "İhmal" (görülmemek, sevilmemek) de en az şiddet kadar ağır bir travmadır. Sürekli eleştirilen bir çocuk veya duygusal olarak yok sayılan bir eş de travmatize olabilir.
Spor yapmak travmayı iyileştirir mi?
Evet. Özellikle dövüş sporları veya takım sporları, kişinin "gücünü geri kazanmasını" (artık kurban olmadığını hissetmesini) sağladığı için çok etkilidir.
Neden travma sonrası her yerim ağrıyor?
Vücut "Savaş ya da Kaç" modunda takılı kaldığı için kaslar sürekli gergindir. Bu kronik gerginlik, zamanla migren, sırt ağrısı ve sindirim sorunlarına dönüşür.
7. Bedene Geri Dönüş
Bessel van der Kolk, psikolojiyi "kafanın içinden" çıkarıp "tüm vücuda" yaydı. Bize, iyileşmenin sadece "anlamakla" değil, "hissetmekle" mümkün olduğunu öğretti.
Eğer kelimeleriniz tükendiyse, anlatmaktan yorulduysanız ama acınız geçmediyse; belki de artık konuşmayı bırakıp bedeninizi dinlemenin vakti gelmiştir. Bessel'in dediği gibi: "Kendinizi güvende hissetmek için, önce kendi bedeninizin içinde evinizde hissetmelisiniz."